Rüya Ülkesi

Rüya Ülkesi, her çocuğun hayallerini keşfetmesi ve mutlu olması için bir yerdi. Elif’in masalı, hayal gücünün gücünü ve uyku zamanının ne kadar değerli olduğunu anlatıyor. Rüyalar, yalnızca bir hayal değil, aynı zamanda her bir çocuğun içindeki mutluluğun bir yansımasıdır.

Bir zamanlar, gökyüzüyle buluşan büyük bir dağ vardı. Bu dağ, rüya ülkelerine açılan bir kapıydı. Her gece, dağın zirvesine çıkan bir ışık huzmesi yükselir ve bu ışık, küçük çocukları rüya ülkesine götürürdü. Rüya ülkesi, her çocuğun en güzel hayallerini gerçeğe dönüştüren bir yerdir. Burada, rüyalar renkli balonlar gibi uçuşur, hayaller canlı renklere bürünür ve her şey neşeyle dolup taşar.

Bir gece, rüya ülkesine gitmek isteyen küçük bir çocuk vardı. Adı Elif’ti. Elif, her gece gökyüzüne bakar ve rüya ülkesine gitmek için uyumayı sabırsızlıkla beklerdi. Fakat bir türlü uyuyamamıştı, çünkü bugünün rüyası çok özeldi. Elif, o gece en güzel rüyayı görmek istiyordu.

Elif’in odasında, yıldızlı bir gece vardı. Penceresinin önünde, geceyi aydınlatan bir ay parlıyordu. Ay, Elif’e gökyüzünden bakarken, ona nazikçe gülümsedi. Elif, yıldızların parıltısını izlerken gözlerini kapattı ve bir anda rüya ülkesinin kapısı açıldı. Kapı, parlak bir ışıkla çevriliydi. Elif, yavaşça ışığa doğru adım atarken, birden uçmaya başladı. Kanatları olan bir kuş gibi gökyüzünde süzüldü.

Rüya ülkesine girdiğinde, her şeyin büyülü olduğunu gördü. Ağaçlar altın sarısıydı, gökyüzü pastel renklerle boyanmıştı ve yerler yumuşacık pamuk gibiydi. Elif, çocukların neşeyle oynadığı bir alanda yürürken, karşısına bir peri çıktı. Peri, gülümsedi ve Elif’e yaklaştı. “Hoş geldin Elif,” dedi peri. “Rüya ülkesinde ne görmek istersin?”

Elif, gözlerini kocaman açarak, “Bütün hayallerim burada mı?” diye sordu. Peri, başını sallayarak, “Evet,” dedi. “Rüya ülkesinde, her çocuk hayalini bulur ve en mutlu rüyalarını yaşar.”

Elif, periyle birlikte gezmeye başladı. İlk olarak, rüyalar ormanına gittiler. Ormanda, parlak renkli çiçekler açmıştı ve her bir çiçek, bir çocuğun en güzel hayalini simgeliyordu. Bir çiçekten diğerine geçerken, Elif tüm hayallerinin gerçek olduğunu düşündü. Gülümseyerek, her çiçekten bir tane kokladı ve her biri ona farklı bir macera sundu.

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Tembel Tavuk Masalı

Sonra, periyle birlikte yelkenli bir tekneye bindiler. Gözlerinde mutluluk, denizin ortasında süzüldüler. Denizin üstündeki yıldızlar gibi parlayan balonlar, çocukların hayallerine dönüşüyordu. Her balon, bir çocuğun ne kadar değerli olduğunu ve her birinin rüyalarının ne kadar özel olduğunu anlatıyordu.

Bir süre sonra, peri Elif’e döndü ve “Artık uyuma vakti geldi,” dedi. Elif biraz üzülerek, “Ama bu rüya çok güzel,” dedi. Peri, “Her güzel şeyin bir sonu vardır, ama her yeni gece başka bir güzel rüya başlatır,” diye yanıtladı.

Elif, perinin söylediklerini hatırlayarak uyandı. Gözlerini açtığında, güneş doğuyordu. O gece gördüğü rüya, ona her zaman mutlu olacağına dair bir umut bırakmıştı. Elif, her gece rüya ülkesine gitmeyi hayal ederken, uyumaya karar verdi. Çünkü o biliyordu ki, her yeni geceyi yeni bir rüya bekliyordu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu